Prof. Dr. Canan Karatay'ın Ülseratif Kolit Diyeti Yaklaşımı
Prof. Dr. Canan Karatay, geleneksel tıp bilgisi ile kendi klinik gözlemlerini harmanlayan, doğal ve işlenmemiş gıdalara dayalı bir beslenme felsefesini savunur. Ülseratif kolit gibi kronik enflamatuar bağırsak hastalıklarında, onun temel prensibi, bağırsaklardaki iltihabı (enflamasyonu) azaltacak ve bağırsak duvarını iyileştirecek bir beslenme modeli önermektir. Ancak, Karatay'ın resmi olarak yayınlanmış, sadece ülseratif kolit için özel bir diyet listesi bulunmamaktadır. Onun genel prensiplerinden ve çeşitli açıklamalarından yola çıkarak, önerdiği yaklaşım şu şekilde özetlenebilir:
Temel Felsefe: İltihabı Söndürmek ve Bağırsakları Onarmak
- Şeker ve Rafine Karbonhidratlar Kesinlikle Yasak: Karatay'a göre, tüm kronik hastalıkların temelinde yatan insülin direnci ve enflamasyondur. Beyaz şeker, fruktoz şurubu, unlu mamüller, makarna, pirinç, ekmek (tam buğday dahil, özellikle glutenli), patates gibi tüm rafine karbonhidratlar ve şekerler, bağırsak florasını bozarak ve insülin direncini tetikleyerek iltihabı şiddetlendirir. Bu nedenle diyetten tamamen çıkarılmalıdır.
- Doğal ve İşlenmemiş Yağlar Temel Enerji Kaynağı: Karatay diyetinde sağlıklı yağlar merkezdedir. Zeytinyağı (sızma), tereyağı, hindistancevizi yağı, avokado yağı ve hayvansal yağlar (etlerin kendi yağı) serbestçe tüketilmelidir. Bu yağlar, enflamasyonu azaltan ve bağırsak duvarını onaran temel yapı taşlarıdır. Özellikle zeytinyağının içindeki oleokantal maddesinin güçlü antienflamatuar etkisi vurgulanır.
- Kaliteli Hayvansal Protein: Serbest gezen, doğal beslenen hayvanların eti, yumurtası, tavuğu ve balığı önerilir. Bu gıdalar, bağırsakların onarımı için gerekli amino asitleri ve yağda çözünen vitaminleri (A, D, E, K) sağlar. Özellikle balık (somon, sardalya) ve balık yağındaki omega-3 yağ asitlerinin iltihap önleyici etkisi çok önemlidir.
- Fermente Gıdalar ve Probiyotikler: Bağırsak mikrobiyotasını güçlendirmek için ev yapımı turşular (lahana, salatalık turşusu gibi), ev yapımı yoğurt, kefir ve şirden mayalı peynirler önerilir. Bunlar doğal probiyotik kaynaklarıdır.
- Nişastalı Olmayan Sebzeler: Yeşil yapraklı sebzeler (ıspanak, roka, pazı), brokoli, karnabahar, kabak, biber gibi nişasta içeriği düşük sebzeler, lif ve antioksidan kaynağı olarak tüketilebilir. Ancak, aktif atak dönemlerinde çiğ sebzeler gaz, şişkinlik ve ağrı yapabileceğinden, bu dönemde buharda pişirilmiş veya haşlanmış olarak tüketilmesi daha uygun olabilir. Karatay, genel olarak sebzelerin az pişirilmesini veya çiğ tüketilmesini önerir, ancak ülseratif kolit gibi özel durumlarda toleransa göre ayarlama yapılması gerekebilir.
- Sınırlı Meyve: Meyveler fruktoz (meyve şekeri) içerdiğinden, Karatay tarafından sınırlı ölçüde önerilir. Özellikle düşük şekerli olanlar (avokado, limon, yeşil erik, çilek gibi) tercih edilmelidir.
- Glutene Dikkat: Karatay, buğday ve diğer gluten içeren tahılların (arpa, çavdar) bağırsak geçirgenliğini artırarak ("sızdıran bağırsak") enflamasyona yol açtığını savunur. Bu nedenle ülseratif kolit diyetinde gluten kesinlikle yer almamalıdır.
- Bol Su ve Doğal İçecekler: Günde 2-3 litre su içilmesi, maden suyu ve ev yapımı limonata/elma sirkeli su gibi içecekler önerilir. Hazır meyve suları, gazlı içecekler yasaktır.
Ülseratif Kolit'te Karatay Diyeti Uygularken Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Kişiselleştirme Şarttır: Ülseratif kolit hastalığı kişiden kişiye büyük farklılıklar gösterir. Bir kişiye iyi gelen gıda, diğerinde atağı tetikleyebilir. Karatay'ın genel prensipleri bir çerçeve çizer, ancak kişi kendi toleransını gözlemleyerek (örneğin, bir gıda günlüğü tutarak) diyeti özelleştirmelidir. Özellikle aktif atak dönemlerinde, lifli gıdaların miktarı ve pişirme yöntemleri daha dikkatli ayarlanmalıdır.
- Atak Dönemi ve Remisyon Dönemi Farklı Olabilir: Şiddetli ishal ve kanamanın olduğu aktif dönemde, bağırsağı daha az yoracak, sindirimi kolay, düşük lifli gıdalara (örneğin, kemik suyu, iyi pişmiş sebze püreleri, haşlanmış yumurta, balık) ağırlık verilmesi gerekebilir. Remisyonda (sakin dönem) ise gıda çeşitliliği artırılabilir.
- İlaç Tedavisini Aksatmamak: Canan Karatay'ın yaklaşımı tamamlayıcı bir beslenme önerisidir. Ülseratif kolit ciddi bir tıbbi durumdur ve hekim kontrolünde ilaç tedavisi (5-ASA'lar, kortikosteroidler, immünomodülatörler, biyolojik tedaviler) asla bırakılmamalı veya aksatılmamalıdır. Beslenme değişiklikleri, tedaviye destek olmak ve yaşam kalitesini artırmak için uygulanmalıdır.
- Başlangıçta Zorluklar Yaşanabilir: Yüksek yağlı ve düşük karbonhidratlı bu beslenme modeline geçişte, vücut bir alışma süreci yaşayabilir ("Karatay gripi" olarak adlandırılan halsizlik, baş ağrısı gibi belirtiler görülebilir). Ayrıca, lif alımındaki değişiklikler bağırsak alışkanlıklarını etkileyebilir.
Örnek Bir Günlük Karatay Tarzı Ülseratif Kolit Menüsü (Remisyon Dönemi İçin)
- Kahvaltı: Serbest gezen tavuk yumurtası ile yapılmış menemen (bol zeytinyağı, domates, biber ile), avokado, zeytin, ev yapımı tam yağlı peynir.
- Öğle Yemeği: Izgara veya buğulama balık (somon/levrek), yanında zeytinyağlı ve limonlu roka salatası veya buharda pişmiş brokoli.
- Ara Öğün: Bir avuç içi kadar çiğ badem/ceviz, ev yapımı kefir veya bir bardak ayran.
- Akşam Yemeği: Kırmızı et veya kuzu eti (yağı ile birlikte), yanında zeytinyağlı semizotu salatası veya haşlanmış sebze.
- İçecekler: Bol su, maden suyu, bitki çayları (nane, papatya, zencefil gibi).
Sonuç Olarak:
Canan Karatay'ın ülseratif kolit için önerdiği diyet, iltihap önleyici (anti-inflamatuar), şekersiz, glutensiz, rafine karbonhidratsız ve sağlıklı yağlardan zengin bir beslenme modelidir. Bu yaklaşım, birçok hastada semptomların hafiflemesine ve genel sağlığın iyileşmesine katkı sağlayabilir. Ancak, her hastanın kendine özgü olduğu unutulmamalı, bu diyet bir gastroenterolog ve/veya diyetisyen gözetiminde, kişiye özel olarak uyarlanmalı ve asla mevcut tıbbi tedavinin yerine geçmemelidir. |