Stres Ülseri Nedir?
Stres ülseri, vücudun ağır fiziksel veya psikolojik stres altına girdiği durumlarda mide veya onikiparmak bağırsağı (duodenum) mukozasında gelişen akut, yüzeyel erozyonlar ve ülserlerdir. Tıbbi literatürde "stres kaynaklı gastropati" veya "akut stres ülseri" olarak da adlandırılır. Bu lezyonlar genellikle hızla ortaya çıkar ve ciddi kanamaya, hatta hayatı tehdit eden durumlara yol açabilir.
Stres Ülserinin Nedenleri ve Tetikleyicileri
"Stres" kelimesi burada günlük hayattaki psikolojik gerilimden ziyade, vücudun homeostazını (iç dengesini) ciddi şekilde bozan ağır fizyolojik stres durumlarını ifade eder. Başlıca tetikleyiciler şunlardır:- Ağır Hastalıklar: Yoğun bakım ünitesinde (YBÜ) yatan, özellikle mekanik ventilatöre bağlı hastalar en yüksek risk grubundadır. Sepsis (ağır enfeksiyon), şok, çoklu organ yetmezliği, yanıklar ve büyük cerrahi operasyonlar diğer önemli nedenlerdir.
- Ciddi Travmalar: Büyük kazalar, kafa travmaları, omurilik yaralanmaları.
- Yanıklar: Vücut yüzey alanının önemli bir kısmını etkileyen yanıklarda "Curling ülseri" adı verilen özel bir stres ülseri formu görülür.
- Nörolojik Stres: Beyin cerrahisi, kafa içi basınç artışı veya beyin hasarı sonrasında "Cushing ülseri" gelişebilir.
- Psikolojik Stresin Rolü: Kronik, yoğun psikolojik stresin klasik peptik ülser (mide ülseri) gelişiminde bir risk faktörü olduğu bilinse de, akut stres ülserlerinin ana nedeni genellikle fizyolojik strestir. Ancak aşırı psikolojik gerilim de tetikleyici olabilir.
Oluşum Mekanizması (Patofizyoloji)
Stres durumunda vücut "savaş ya da kaç" tepkisi verir. Bu süreçte: - Sempatik sinir sistemi aşırı aktive olur ve mide mukozasına giden kan akımı azalır.
- Azalan kan akımı, mide duvarının savunma bariyerini zayıflatır, mukoza hücrelerinin yenilenmesi ve onarımı bozulur.
- Stres hormonları (kortizol, katekolaminler) artar, bu da mide asit salgısını etkileyebilir.
- Mide asidi ve pepsin gibi sindirim enzimleri, zayıflamış mukoza bariyerine zarar vererek erozyon ve ülserlere yol açar.
Belirtileri ve Tanı
Stres ülserleri genellikle altta yatan ciddi hastalığın gölgesinde kalır ve sıklıkla sessiz seyreder. İlk belirti ani ve masif bir üst gastrointestinal sistem kanaması olabilir: - Hematemez (kan kusma), kahve telvesi görünümünde kusma
- Melena (katran renginde, siyah, yapışkan dışkı)
- Hematokezya (parlak kırmızı rektal kanama, daha az yaygın)
- Ani tansiyon düşüklüğü, hızlı nabız, halsizlik
- Karın ağrısı çoğu zaman belirgin değildir.
Tanı genellikle şüphe üzerine konur. YBÜ'de kanama belirtisi gösteren yüksek riskli hastalarda üst gastrointestinal sistem endoskopisi (gastroskopi) altın standart tanı yöntemidir. Bu işlemle ülserler doğrudan görüntülenir ve gerekirse kanamayı durdurmaya yönelik müdahaleler (enjeksiyon, koterizasyon, klip uygulaması) yapılabilir.
Risk Faktörleri
Stres ülseri gelişimi için başlıca risk faktörleri şunlardır: - Mekanik ventilasyon (48 saatten uzun süreli)
- Koagülopati (pıhtılaşma bozukluğu)
- Hipoperfüzyon (şok, sepsis)
- Kafa içi basınç artışı
- Yanık (vücut yüzey alanının >%30'u)
- Karaciğer veya böbrek yetmezliği
- Oral beslenememe
- Daha önce ülser öyküsü veya kanaması
- Yüksek doz kortikosteroid veya NSAİİ (nonsteroid antiinflamatuar ilaç) kullanımı
Korunma (Profilaksi) ve Tedavi
Stres ülserlerinin yönetiminde asıl önemli olan korunmadır. YBÜ'de yatan yüksek riskli hastalara rutin olarak profilaktik (koruyucu) tedavi başlanır. - İlaç Tedavisi (Profilaksi):
- Proton Pompa İnhibitörleri (PPİ): Omeprazol, pantoprazol, esomeprazol gibi ilaçlar mide asit salgısını güçlü şekilde baskılar. Damar içi (intravenöz) veya ağız yoluyla verilebilir.
- H2 Reseptör Blokerleri: Ranitidin, famotidin gibi ilaçlar asit salgısını azaltır. PPİ'lere göre biraz daha zayıf etkilidir.
- Sukralfat: Mide mukozasını kaplayarak koruyucu bir bariyer oluşturan, asit salgısını etkilemeyen bir ilaçtır.
- Antiasitler: Asidi nötralize ederler, ancak profilakside sık kullanılmazlar.
Kanama geliştiğinde tedavi acildir:- Hasta stabilizasyonu (sıvı ve kan replasmanı)
- Acil endoskopi ile kanamanın durdurulması (koter, klip, enjeksiyon)
- Damar içi yüksek doz PPİ infüzyonu
- Endoskopik tedavinin başarısız olduğu çok nadir durumlarda cerrahi veya radyolojik girişim gerekebilir.
Sonuç
Stres ülseri, kritik hastalığı olan bireylerde görülen, önlenebilir ancak önlenmediğinde ölümcül olabilen ciddi bir komplikasyondur. Modern yoğun bakım ünitelerinde yüksek riskli hastalara uygulanan rutin profilaktik tedaviler sayesinde, stres ülserine bağlı ciddi kanama ve ölüm oranları belirgin şekilde azalmıştır. Tedavinin temelini, altta yatan ciddi hastalığın kontrol altına alınması ve uygun koruyucu ilaçların zamanında başlanması oluşturur. |