Uludağ Üniversitesi ve Ülseratif Kolit Diyeti: Kişiselleştirilmiş Bir Yaklaşım
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi ve ilgili sağlık birimleri, ülseratif kolit (ÜK) gibi inflamatuar bağırsak hastalıklarının yönetiminde multidisipliner bir yaklaşım benimsemektedir. Ülseratif kolit için evrensel, herkese uyan tek bir diyet listesi bulunmamaktadır. Bunun yerine, Uludağ Üniversitesi'ndeki uzmanlar (gastroenterologlar ve diyetisyenler) hastalığın aktif (alevlenme) ve sessiz (remisyon) dönemlerine, hastanın bireysel toleransına ve beslenme durumuna göre kişiye özel bir diyet planı oluşturmayı hedefler. "Uludağ Üniversitesi ülseratif kolit diyeti" ifadesi, bu kurumun benimsediği bilimsel ve kişiselleştirilmiş beslenme prensiplerini ifade eder.
Uludağ Üniversitesi'nde Diyet Yaklaşımının Temel Prensipleri
- Bireysellik: Her hastanın semptomları ve toleransı farklıdır. Bir hasta için sorun yaratan gıda, diğeri için sorun olmayabilir. Besin günlüğü tutmak bu nedenle çok önemlidir.
- Dönemsellik: Diyet, hastalığın aktif olduğu dönemde (ishal, karın ağrısı, kanama varken) ile remisyonda (semptomsuz dönem) farklılık gösterir.
- Yeterli ve Dengeli Beslenme: Özellikle alevlenme dönemlerinde oluşan iştahsızlık, ishal ve emilim bozuklukları nedeniyle yetersiz beslenme ve kilo kaybı riskine karşı, enerji ve protein alımının yeterli olması sağlanır.
- Tıbbi Tedaviye Destek: Diyet, ilaç tedavisinin (aminosalisilatlar, kortikosteroidler, immünomodülatörler vb.) yerini almaz; onu destekleyici ve yaşam kalitesini artırıcı bir rol oynar.
Aktif (Alevlenme) Dönemde Diyet Önerileri
Bu dönemde bağırsak mukozası hassas ve iltihaplıdır. Amaç, bağırsağı mümkün olduğunca az yormak, semptomları hafifletmek ve sıvı-elektrolit dengesini korumaktır.
- Düşük Lif/Liften Fakir Diyet: Çiğ sebze-meyve, kepekli tahıllar, kurubaklagiller, kabuklu ve çekirdekli gıdalar genellikle sınırlandırılır. Sebzeler iyice pişirilerek ve püre halinde tüketilebilir.
- Az Yağlı Beslenme: Özellikle kızartmalar, kaymak, krema, yağlı etler gibi yağlı gıdalar ishali ve krampları artırabilir.
- Laktoz İntoleransına Dikkat: Hastaların bir kısmında geçici laktoz intoleransı gelişebilir. Süt yerine laktozsuz süt veya yoğurt/kefir tercih edilebilir.
- Baharat ve Acıdan Kaçınma: Karabiber, pul biber, acı soslar gibi baharatlar bağırsakları tahriş edebilir.
- Sık ve Küçük Öğünler: Günde 5-6 küçük öğün, büyük öğünlere göre sindirim sistemini daha az yorar.
- Yeterli Sıvı Alımı: İshalle kaybedilen sıvı ve elektrolitleri (özellikle sodyum ve potasyum) yerine koymak için su, ayran, şekersiz elma kompostosu, tuzlu çorbalar tüketilmelidir.
- Örnek Gıdalar: İyi pişmiş pirinç lapası veya pilav, makarna, haşlanmış patates, beyaz ekmek, yağsız tavuk/turkey/hindi eti, haşlanmış yumurta, muz, elma püresi, pirinç unu muhallebisi.
Remisyon (Sessiz) Dönemde Diyet Önerileri
Bu dönemde amaç, remisyonu uzatmak, besin depolarını doldurmak ve sağlıklı, dengeli bir beslenme alışkanlığı kazanmaktır.
- Lifi Yavaş Yavaş Artırma: Lif içeren gıdalar (sebzeler, meyveler, tam tahıllar) tek tek ve az miktarlarda denenerek diyete eklenir. Tolere edilemiyorsa, pişirme yöntemleri (buharda, fırında) değiştirilir.
- Probiyotik ve Prebiyotikler: Bağırsak mikrobiyotasını desteklemek için yoğurt, kefir, turşu (aşırı tuzlu olmamak kaydıyla), muz, pırasa, kuşkonmaz gibi gıdalar diyete dahil edilebilir. Ancak bireysel tolerans önemlidir.
- Omega-3 Yağ Asitleri: Somon, uskumru gibi yağlı balıklar ve ceviz, keten tohumu gibi gıdalar anti-inflamatuar etkileri nedeniyle önerilir.
- Yeterli Protein: İyileşme döneminde dokuların onarımı için yumurta, balık, tavuk, hindi gibi kaliteli protein kaynakları tüketilmelidir.
- Kaçınılması Gereken Tetikleyicilerin Belirlenmesi: Hastanın kendi deneyimleriyle belirlediği (örneğin; aşırı kafein, alkol, yapay tatlandırıcılar, işlenmiş etler gibi) tetikleyici gıdalardan uzak durulur.
Uludağ Üniversitesi'nde Süreç Nasıl İşler?
- Gastroenteroloji Muayenesi: Hastalığın tanı, takip ve tıbbi tedavisi gastroenteroloji uzmanı tarafından yapılır.
- Diyetisyene Yönlendirme: Hekim, beslenme desteği gerektiren hastayı hastanenin veya üniversitenin diyet polikliniğine yönlendirir.
- Detaylı Değerlendirme: Diyetisyen, hastanın tıbbi öyküsünü, ilaçlarını, laboratuvar bulgularını, beslenme alışkanlıklarını, semptomlarını ve sosyo-ekonomik durumunu değerlendirir.
- Kişiye Özel Planlama: Yukarıdaki prensipler ışığında, hastanın o anki durumuna (alevlenme/remisyon) uygun, pratik ve sürdürülebilir bir beslenme planı hazırlanır.
- Takip ve Düzenleme: Diyet planı sabit değildir. Hastanın durumuna göre düzenli aralıklarla takip edilir ve gerekirse revize edilir.
Önemli Uyarılar
- Bu bilgiler genel prensipleri içerir. Kendi başınıza katı diyetler uygulamak besin yetersizliğine yol açabilir.
- Uludağ Üniversitesi veya bulunduğunuz yerdeki bir sağlık kuruluşunda, gastroenteroloji uzmanı ve diyetisyen kontrolünde ilerlemek en doğru yoldur.
- Diyet, ülseratif kolit tedavisinin sadece bir parçasıdır. İlaç tedavinizi asla kendi başınıza kesmeyin veya değiştirmeyin.
Sonuç olarak, Uludağ Üniversitesi'ndeki ülseratif kolit diyeti yaklaşımı, bilimsel kanıtlara dayanan, hastalığın dönemlerine ve kişinin özelliklerine göre şekillenen, dinamik ve profesyonel rehberlik gerektiren bir süreçtir. |